DÜNYA NEREYE
22 Mart DÜNYA SU GÜNÜ dolayısıyla DOĞA ve ÇEVRE DERNEĞİ’NİN düzenlediği KÜRESEL ISINMA ve SU konulu paneli izleyenler panelistlerin ve 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL ‘in verdiği bilgilerle tabir yerinde ise şoke oldular ve derin derin düşünmeye başladılar....
Eskiden havadan sudan konuşmak hafif konular olarak bilinirdi. O paneli izledikten sonra hava ve suyun ne kadar önemli olduğunu çok iyi anladık. Panel konusunu ve panelistleri çok isabetli seçen Doğa ve Çevre Derneği yöneticilerini ve özellikle Orman Bakanlığı Milli Parklar eski genel müdürü doğa ve çevre savaşçısı Nevzat Ceylan’ı kutlamak gerekiyor. 83 yıllık ömrünün 50 yılını Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milletine hizmetle geçiren 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL’İN
“ insanoğlu çoğu kez sahip olduğu şeylerin değerini onları kaybedince anlar. Onun için insan neye sahip olduğunu iyi bilmeli ve onlara sahip çıkmalı” diyerek havaya, suya toprağa ve çevreye tüm dünya insanlarının sahip çıkması gerektiğini, yerkürenin rahatsız olduğunu, dünyanın global bir sorunla karşı karşıya kaldığını ısrarla vurgulamıştır.
Panelin açış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Nevzat CEYLAN’DAN panelistlerden ve 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL’DEN derlediğim ve bana göre kırmızı alarm veren bilgiler:
Dünya nüfusu bundan 150 yıl önce 1 milyardı. Şimdi 6 milyar. 2050 yılında 9 milyar olacağı hesaplanıyor. Nüfusla beraber dünya ekonomisi son 50 yılda 5 kat büyüdü. Nüfus ve ekonomi büyüdükçe doğa ve çevreye verilen tahribat katlanarak büyümeye devam ediyor. Dünya nüfusunun % 20`si, yani kalkınmış ülkeler, dünya kaynaklarının % 80`nini kullanıyor ve bu oranda da dünyayı kirletiyor.
Doğal kaynakların üçte ikisi yok edildi. Dünyadaki 10 bin kuş türünün % 12 si, 4500 memeli türünün %30 u, balıkların dörtte biri, bitkilerin dörtte biri yok edildi. Tarımsal genetik çeşitliliğin dörtte üçü yok edildi. Dünya ormanları 8 milyar hektardan 3,6 milyar hektara düştü. Her yıl Türkiye toprakları kadar orman yok ediliyor. Yağmur ormanlarının üçte biri yok edildi. Tarım alanlarının üçte biri yok edildi. Kimyasal gübre ve zirai ilaçlar doğal dengeyi bozdu. Tarım topraklarını kirletti. Dünya topraklarının üçte biri çölleşti.
Petrol, gaz, kömür gibi fosil yakıtlar ile metan, azot oksit ve diğer sera gazlar atmosferi kirletmeye devam ediyor. Son elli yılda fosil yakıtların tüketimi 9 kat arttı. Bunun neticesinde küresel ısınma tehlikeli boyutlara ulaştı.
Küresel ısınmayla birlikte dünyanın dengesi bozuldu. Mevsimler değişti, bitkiler erken çiçek açmaya, hayvanlar erken doğurmaya başladı. Kuşların göç zamanı değişti, kış uykusuna yatan hayvanlar uykuyu unutmaya başladı. Susuzluk, kuraklık, açlık, iklim göçleri, doğal afetler, salgın hastalıkları kapımızdadır.
Atmosferin %36`sını ABD, % 15`ini Çin kirletmektedir. Bu ülkeleri sırasıyla Rusya, Japonya, Hindistan, Almanya takip etmektedir. AB ülkelerinin kirletme oranı %14 tür. Türkiye’nin kirletme oranı ise % 0.16 dır fakat en hızlı kirleten ülkedir.
Dünya ülkelerinin 189 tanesi Kyoto `da atmosfere salınan gazların emisyonunu azaltmak için bir araya gelerek sözleşme imzaladı. Bu sözleşmeyi dünyayı en çok kirleten ABD imzalamadı.
Küresel ısınma en çok su kaynaklarını etkilemektedir. Suyun yanlış yönetimi ve yanlış kullanımından dolayı, su dengesini ve doğal dengeyi sağlayan dünyadaki sulak alanların yarısı kurutuldu. Dünya nüfusunun %40`ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya. Dünyadaki insanların %18`i temiz su bulamıyor. Denizler, akarsular, göller, yeraltı suları kirlendi.
Dünyadaki suyun %97,5 i deniz suyu, geride kalan % 2,5 suyun dörtte üçü buzul, 0,4 ise içme suyu. Dünya son kırk yılda sularının nerdeyse yarısını kaybetti.
Görüldüğü gibi Dünya rahatsız. Dünya rahatsız olursa insanların da rahatı, güvenliği ve yaşamı tehdit altında demektir. Bu global sorunla mücadele 2000 li yılların hep gündeminde olacaktır.